Kronik Derin Ven Trombozu
Derin ven trom bozu toplardamarların pıhtı ile tıkanmasıdır. Böylece kalbe giden kan akışı durur, bacak belirgin şişkinlik oluşur. Hadise 1 aydan daha kısa süre içinde gerçekleşmişse erken evre, üzerinden daha fazla süre geçmişse geç evre, yani kronikleşmiştir. Buna kronik derin ventrombozu denilmektedir.
Derin ventrombozu sayfamızda erken erken evrede tedavinin önemi anlatılmıştır. Bu evrede pıhtı temizlenerek damar eski haline döndürülebilir. Ancak kronik evrede damarların eski haline dönmesi mümkün değildir. Ancak bir çok merkezde söylendiği gibi artık tedavisinin olmadığını söylemek doğru değildir.
Kronik derin vent rombozunun anjio yöntemiyle anjioplasti yapılarak damarların açılması mümkündür.
Kronik derin ven trombozunda, damar içerisinde biriken pıhtı zamanla damar duvarlarına yapışarak damarın yapısını bozar, zaman içerisinde kısmen kan akışı başlarsa da kalbe kan akışını sağlayan damar içi kapakçık sistemi ortadan kalkmış olur. Böylece hayat boyu süren belirgin bacak şişkinliği ile giden bir hastalık halini almış olur. Buna aynı zamanda post trombotiksendrom da denir.
Belirtiler nelerdir?
Bacak şişkinliği en sık ve en önemli şikayetlerdendir. Ağrılı ve ağrısız olarak diz altında belirgindir.
Bacakta şişkinliğe ve ağrıya bağlı olarak yürüme güçlüğü oluşturabilir.
Diz altında varis oluşumları yaratabilir.
Ayak- ayak bileği düzeyinde kahverengi lekelenmeler
Ayak bileği düzeyinde iyileşmeyen ayak yaraları oluşturabilir.
Nasıl tanı konur?
Genellikle hastanın şikayetleri ve hastalığın hikayesi ile tanı konmakla birlikte tanıyı kesinleştirmek için radyolojik inceleme yöntemleri ile kesin tanı konur. Özellikle renkli dopplerultrason ile damar görüntülenir, kan akışına bakılır, damar içi pıhtının yaşı ilgili erken mi kronik mi olduğu hakkında kanıya varılır.
Tedavi gerekli midir?
Her hastaya tedavi gerekli değildir. Derin ventrombozu geçirildikten sonra bir kısım hastada yeni damar oluşumları ve kan sulandırıcı ilaçlarla rahatlama oluşabilir. Hastanın hayat konforunu bozmuyorsa tedavi etmeye gerek olmayabilir.
Derin ventrombozu geçirildikten sonra bir çok hastada şikayetler devam eder. Bu durumda tedavi etmek gerekir.
Bir kısım hastada ayak bileği düzeyinde iyileşmeyen ayak yaraları, yürüme güçlüğü, günün ilerleyen saatlerinde artan ayak şişliği ve yorgunluk tedavi gerektiren durumlardır.
Nasıl tedavi edilir?
Varis çorabı kullanımı, bazı ilaçların kullanımı ve ayaklardaki venöz basıncı azaltmak için ara ara ayakların yükseltilmesi şikayetleri azaltır, geçici rahatlama sağlar.
Damarları açmaya yönelik anjio altında tedavi yöntemi ise tıkalı damarlara ulaşılarak anjioplasti işlemi yapılarak damar açıklığı sağlanır. Her hastaya gerekli değildir. Eğer hastanın yakınmaları yaşam kalitesini bozuyorsa, hastanın ayaklarında şişlikler azalmıyor, yürüme güçlüğü yaşıyor veya iyileşmeyen ayak yaraları varsa anjio yöntemiyle tedavi önerilir.
Kronik derin ventrombozununbir çok doktor tarafından tedavisi olmadığı söylense de bu doğru değildir. Anjio yöntemiyle anjioplasti yapılarak bu damarların açılması mümkün.
Narkoz ve ameliyat gerektirmeksizin ince bir iğne ile diz arkasındaki toplardamara girilir, bu düzeyde deride 1-2 mm delik açılarak tıkalı damarlara ulaşılır, tıkalı damarlar balonla açılması sağlanır. Hastalar aynı gün taburcu edilir.
Bu damarlar açılması zor damarlar olduğundan işlem 2 saate yakın süre sürer.
İşlem sonrası ne yapılır?
Varis çorabı kullanımına devam edilir.
Tedaviden sonra 1-2 ay kan sulandırıcı ilaç kullanılır.
İşlem sonrası bir kısım hastada şikayetler tamamen geçer bir kısmında iyileşmeler olur şikayetler azalarak devam edebilir. Bunun en önemli sebebi toplardamarların içerisinde bulunan kanı kalbe taşıyan kapakçık sisteminin pıhtı sonrasında harap olmasıdır.
Başarılı bir işlem sonrası İyileşmeyen ayak yaraları, şişkinlik, yorgunluk gibi şikayetler ortadan kalkar.
Tekrarlanabilir bir işlem olduğundan tekrar tıkanması halinde aynı tedavi yapılabilir.